Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Polonez işçileriyle işverenin yaptığı anlaşmayı kamuoyuna duyurdu. Uzun süredir devam eden işçi-işveren görüşmeleri, sonunda olumlu bir sonuca ulaştı. Bakan Işıkhan, bu anlaşmanın işçilerin haklarını güvence altına aldığını ve taraflar arasında sağlıklı bir iş ilişkisi kurulduğunu belirterek, sosyal diyalogun önemine vurgu yaptı.
Polonez, Türkiye’nin önde gelen gıda üreticilerinden biri olup, geçtiğimiz haftalarda işçileriyle yaşadığı anlaşmazlıklarla gündeme gelmişti. İşçiler, daha iyi çalışma koşulları ve daha yüksek maaş talepleriyle işverenle görüşmelere başlamıştı. Uzun süren müzakerelerin ardından, taraflar bir çözüm üzerinde anlaşmaya vardı ve işçilerin taleplerinin büyük bir kısmı kabul edildi. Bakan Işıkhan, anlaşmanın işçilerin hakları doğrultusunda bir adım olduğunu ve bu tür müzakerelerin işçi ve işveren arasındaki ilişkileri güçlendirdiğini söyledi.
Bakan Işıkhan, anlaşma kapsamında işçilerin maaşlarına yapılacak düzenlemelerin yanı sıra, iş güvenliği önlemleri ve çalışma koşullarında da iyileştirmeler yapılacağını duyurdu. Ayrıca, işçilerin sağlık sigortası ve diğer sosyal haklarına yönelik iyileştirmeler de sağlandı. Polonez işçileri, işverenin taleplerine olumlu yanıt vermesiyle çalışma ortamının daha verimli ve adil bir hale geleceğini düşündüklerini ifade ettiler.
Polonez işçileriyle yapılan anlaşmanın, yalnızca bu fabrikanın çalışanlarını değil, aynı zamanda Türkiye’deki diğer işçi hakları mücadelelerini de etkileyebileceği belirtiliyor. Bakan Işıkhan, bu tür anlaşmaların işçi haklarının korunmasına yönelik önemli bir örnek teşkil ettiğini vurguladı. Ayrıca, işverenlerin de işçilerin taleplerine duyarlı olmaları gerektiğini belirterek, bu tür diyalogların tüm sektöre yayılması gerektiğini ifade etti.
Anlaşmanın ardından Polonez işçileri, işyerlerine geri dönerek üretime devam ederken, işveren ve işçi temsilcileri arasında yapılan görüşmelerin, daha verimli ve sağlıklı bir çalışma ortamı yaratılmasına olanak tanıyacağına inanılıyor. Bakan Işıkhan, bu çözüm sürecinin sosyal barışı güçlendireceğini ve işçi-işveren ilişkilerinin daha sağlam temellere oturmasına yardımcı olacağını belirtti.